AHMET DAVUTOĞLU NEDEN İSTİFA ETTİ ? PERDE ARKASI.

Ahmet Davutoğlu Parti Genel Başkanlığına ve Başbakanlığa “Emanetçi Başbakan olmadım. Bu tercih değil, bir zarurettir” mesajları ile veda etti. Peki bu üstü kapalı veda mesajının içerisinde neler var. 22 Mayısta gerçekleştirilecek olağanüstü Kongrede aday olmayacağını belirten Davutoğlu dün yaklaşık 40 dakika süren MHK toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ilgili açıklamalarda da bulundu.

“Ben Cumhurbaşkanımızla son çeyrek asır dilimi içerisinde bir çok vesile ile yan yana geldim. Ve bundan da her zaman onur duyuyorum. Gelişmeler hangi yönde olursa olsun ben Cumhurbaşkanımızla alacağım son nefesime kadar vefa ilişkimi sürdüreceğim. Bugüne kadar Cumhurbaşkanımız hakkında kimse benden onun aleyhinde tek bir söz duymadı, duymayacaktır.

Benim Tercihim Değil

Göz önünde tuttuğum hukuklardan birisi de 1 Kasım seçimlerinde bize oy veren seçmenlerin hukukudur. Seçmenlerimizin hukukunu korumak adına gereken adımlar neyse, atmaya gayret gösterdik. Aramızdaki hukukun daha fazla sürmesini ümit ediyordum fakat öyle olmadı. Fakat durumun böyle olması benim tercihim değildi. Ortaya çıkan bir zaruretin neticesinde bu olaylar yaşandı. Kimseye nefret, sitem, öfke ve kırgınlık taşımıyorum. Bugüne kadar kim ne yapmış olursa olsun kendi adıma hakkımı helal ediyorum. Konyalı hemşehrilerimden ise ricam kimseye sitem duymamaları yönünde olacaktır.

22 Mayısta düzenlenecek olağanüstü kongrede aday olmayacağım ama Adalet ve Kalkınma Partisinin bir neferi olarak demokrasi ve siyaset mücadelemi ülkemin menfaatlerini göz önüne alarak sonuna kadar sürdüreceğim. Bu çok kritik ve hassas bir dönemdir. Bu dönem içerisinde parti içerisinde kimsenin bir ayrışmaya sebebiyet vermemesini istiyorum.

Peki Davutoğlu Neden İstifa Kararı Aldı?

Başbakan Davutoğlu, “Bu önemli kararı almamda herhangi bir şekilde hissettiğim bir başarısızlık duygusu ya da herhangi bir yanlış karar vermemden ötürü alınmış bir karar değildir. Aldığım görevi onurumla ve hakkıyla yaptım. Benim Akademik hayatımda kesinlikle terk etmeyeceğim prensiplerim var.

Ama uygulanan yöntemleri refik olma özelliğiyle bağdaştırmasını yapamadım. Eğer refik olma özelliği ve hedef önemliyse hepimizin bir muhasebe yapması şarttı. Bu anlamda kendi adıma yaptığım muhasebe bütün arkadaşlarımla yaptığım görüşmeler ve Cumhurbaşkanımızla yaptığım toplantılar neticesinde AK Partinin birlik ve beraberliğinin devamı için refik değişimine bir genel başkanın değişmesinin çok daha doğru olacağı kanaatine vardım. Çünkü herhangi bir şekilde MKYK yenilenmesi parti içerisinde gereksiz tartışmalara ve kutuplaşmalara sebebiyet verecekti.” açıklamalarında bulundu.